Ventilatör Cihazlarına Genel Bakış
Ventilasyon gelişimi tarihsel olarak MÖ 460 yıllarında Hipokrat’ın havayı bilimselolarak değerlendirmesi ve suda boğulma durumlarında nefes borusuna yerleştirilecek bir
kanül vasıtasıyla hastaya hava gönderilmesi gerektiğini bildirmesiyle başlar.
Aristo’nun hayvanların havasız odada öldüğünü gözlemlemesi ve yaşam için hava gerekliliğini belirtmesi MÖ 380’lere rastlar.
İlk denemeler 1493’te Paracelcus ile yangın körüğü kullanılarak yapılmıştır. Mekanik ventilasyon uygulamasının ilk örneği ise Vesalius tarafından 1541’de bir köpeğin trakeasına yerleştirilen kanülle kalp atışının düzelmesine yönelik olmuştur. 1635’te Hook tarafından yapılan çalışmada toraks hareketsiz olsa da hava uygulaması ile hastanın yaşamaya devam ettiğini gözlenmiştir. 1786’da Kite ilk defa ventilasyonda volum sınırlamasının önemini ortaya koymuştur.
Crafoord, Frenckner ve Andreason 1940 yılında “spiropulsatör” olarak adlandırılan ve
“aralıklı pozitif basınç” uygulayan bir ventilatörü kullanıma sokmuşlardır. Mörch 1941’de
“aralıklı pozitif basınç” uygulayan ilk piston ventilatörü yapmıştır.
Modern anlamda pozitif basınçlı mekanik ventilasyon ilk olarak 1952 Danimarka ve 1953’te İsveç’te ortaya çıkan hastalıklarda Engström tarafından uygulanmıştır. 1980’den itibaren mikroişlemci ventilatörler hızla yaygınlaşmış, “basınç kontrollü” ve “basınç destekli” ventilasyon gibi yeni modlarla günümüze kadar gelinmiştir.
Ventilatör Cihazlarına Genel Bakış
Solunum Mekaniğinde Temel Kavramlar
> Ventilasyon
Spontan solunum ya da spontan ventilasyon, havanın akciğer içine ve dışına hareketidir. Ventilasyonda temel amaç, oksijenden zengin havanın akciğerlere alınması ve yüksek oranda karbondioksid içeren solunum havasının dışarı atılmasıdır.
> Respirasyon
Respirasyon inhale edilen gazın membrandan geçiş hareketidir. Eksternal ve internal respirasyon olmak üzere ikiye ayrılır.